Başağrısı, çocukluk ve genç erişkin döneminde görülen önemli bir semptomdur. Olguların büyük bölümünde hiçbir neden saptanamamasına karşın, basit bir üst solunum yolu enfeksiyonunun yada beyinde kitle gibi ciddi bir hastalığın semptomu olabilmektedir. Bu nedenle tanının doğru konulması ve uygun tedavinin planlanması gerekmektedir.
Başağrısı, geniş beyin atardamarları ve toplardamarları boyunca, kafatasını çevreleyen zarda, saçlı deri ve kaslarda, damar sinüs mukozasında, beyin zarı çevresindeki geniş toplardamarlarda, çene eklemi, diş, dişeti gibi ekstrakranial ve intrakranial yapılarda yeralan ağrıya duyarlı fibrillerin uyarılması sonucu meydana gelmektedir.
Okul çağı çocuklarının % 7’si, genç erişkinlerin ise % 15’i baş ağrısından yakınmaktadırlar. Beş yaşındaki çocuklarda baş ağrısı görülme oranı % 19.5 olmasına karşın bu oran 13 -15 yaş grubunda % 67.5’e yükselmektedir.
1. Migren baş ağrısı
2. Gerilim baş ağrısı
3. Sinüs baş ağısı
4 Kafa travmalarına bağlı baş ağrısı
5. Kafatası içindeki kitleler
6. İyi huylu beyin içi hipertansiyon
7. Epilepsi (Sara) ile birlikte baş ağrısı
8. Beyin zarı iltihaplamasına bağlı baş ağrısı
Genellikle 7-10 yaş grubunda başlayan ağrı çocukların % 5’inde genç erişkinlerin ise % 17’sinde görülmektedir. Ailelerinde migren öyküsünün alınması tanının kesinleştirilmesinde yardımcı olmaktadır. Ağrıyı tetikleyen faktörler arasında parlak ışık, gürültü, TV izlemek, stress, eksersiz, depresyon, kafa travması, mensin ilk günleri, çok uyumak veya aç kalmak, ortam değişikliği, peynir, çikolata, fındık gibi yiyeceklerin tüketilmesi bulunmaktadır.
Çocuklarda en sık görülen başağrısı tipidir. Emosyonel faktörler okul başarısızlığı stresi, aile içi tartışmalar ağrının en muhtemel nedenidir. Diffüz olan ağrı bazı zamanlar baş çevresinde band şeklide dağılım gösterir. Hiçbir zaman bulantı ve kusma ile birlikte değildir. Episodik ve kronik olmak üzere iki grupta incelenir Günün herhangi bir saatinde başlar. Genellikle geçici stress, anksiyete, öfkelenme ve yorgunluk sonrası görülür. Daha çok şakaklarda lokalizasyon gösteren ağrı , tüm baş çevresine band şeklinde yayılım gösterebilir Hastalar boyun ve baş kaslarında gerilme, sıkışma, kasılma, basınç ve çekilme tanımlarlar.
Sinüzite bağlı gelişen baş ağrıları çocukların yaklaşık % 15 inde görülmektedir. Hastalar sabahleyin yada günün herhangi bir saatinde başlayan, pozisyonla değişiklik gösteren zonklayıcı nitelikte ağrıdan yakınırlar.
Hastalar travmadan hemen sonra kısa süreli ağrıdan yakınırlar ya da ağrı ile birlikte bulantı, kusma, uykuya meğil veya sara nöbetleri görülmektedir. Çoklukla ağrı kapalı kafa travmalarından aylar sonra gelişebilmektedir. Travmaya bağlı kronik baş ağrılı olgularda ilk aylarda birlikte başdönmesi ve kişilik değişiklikleri olmaktadır.
Beyin tümörleri iyi huylu yada kötü huylu olsun çocuklarda baş ağrısının nadir görülen nedenlerinde biridir. Belirtiler tümörün tipine ve lokalizasyonuna bağlı özellikler gösterir. Kafa içi basıncı artması durumunda ise ağrı yaygındır. Sabah uyandıklarında artar. Birlikte fışkırır tarzda kusma vardır.
Hastalarda kafa içi basınç artması sonrası gelişen ağrı sabah ve bulantı ile artar. Ayrıca olaya çift görme, yürüyüş bozukluğu, kasılmalar gibi bulgular da eşlik eder.
Migren ve epilepsi, her ikisi de genellikle nöbetler arasında nörolojik muayenenin normal olduğu, nöbetler sırasında ise geçici nörolojik fonksiyon bozukluğu ile karakterize, paroksismal bozukluktur. Daha çok kafatasının arka kısmında hissedilir.
Menenjit meninksleri ve membranları etkilemektedir. Meninks irritasyonuna neden olan enfeksiyonlar veya serebrovasküler hastalıklar akut başlangıçlı siddetli başağrılarına neden olmaktadır.
– Hipertansiyon
– Ateş
– Boğaz ağrısı
– Kan şekerinin düşmesi (Hipoglisemi)
– Viral enfeksiyonlar (sinüsler, idrar yolları, akciğer)
– Allerjenler (tyramin, dopamin, pheniletamin, monosodyum glutamat)
– Kulak ağrısı
– Diş problemleri
– Depresyon